Adet dönemi öncesinde ya da sırasında şiddetli karın ağrısı, baş ağrısı, hassas göğüsler, ağlama isteği… Bu belirtiler de ufak hormonal dengesizlikler olduğunun göstergesidir. Vücutta şunlar üretilir: Yumurtalıklar iki tip hormon salgılar; adet döngüsünün ilk bölümünde östrojen üretilir. (genellikle ilk on dört güne karşılık gelir), döngünün ikinci bölümünde ise progesteron üretilir. Bu iki hormonun kandaki oranları
çok kesin olmalıdır. Nadir olarak bu denge tehdit altında olduğunda söz konusu iki hormondan biri fazla miktarda üretilmektedir. Bunun sebebini de vücuttan atılma aşamasında bulabiliriz. Progesteron suda çözüldüğü için vücuttan idrar yoluyla kolayca atılmaktadır. Ancak östrojen yağda çözünen
bir hormon olduğundan daha karmaşık bir kimyasal bileşime sahiptir. Bu sebeple de vücuttan atılması daha zordur.Vücuttan atılabilmeleri için karaciğer enzimleri ya da bağırsak enzimleri tarafından tutulmaları gerekir. Karaciğer görevini tam olarak yapmadığında ya da bağırsak duvarı hassaslaştığında kandaki östrojen miktarı artmaya devam eder. Sonuç olarak kanda gereğinden fazla östrojen oluşur. Bu da adet dönemi öncesi hassasiyetlere neden olur: öfke, ani mizaç değişimleri, vücutta su tutulması, şişme, göğüslerde hassasiyet, ya da migren eğilimi olan kadınlarda migren ağrıları. Ne mutlu ki bu sorunların çözümü ve vücudun normale dönmesi akupunktur noktalarının uyarılmasıyla mümkündür.