Paylaş |
Tweet |
Çörek otu yağı doymamış yağ asitleri açısından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. Başta cilt olmak üzere vücudun pek çok bölgesinde etkili olan bu yağ, cilt bakımı yanında saç bakımı için de kullanılan yağlar arasında karşımıza çıkar. Çörek otu yağının cilde faydaları içeriğinde yer alan B1, B2 ve B6 şeklindeki vitaminler sayesinde ön plana çıkar. Çünkü bu vitaminler cilt hücrelerinin yenilenmesinde etken rol oynamaktadır.
İçeriğindeki vitaminler sayesinde cilt hücrelerinin yenilenmesi ve bu şekilde cildin istenen bir bakıma alınmasını sağlayan çörek otu yağı, cilt üzerinde pek çok olumlu etki ortaya çıkarmaktadır. Şimdi çörek otu yağının cilde faydaları konusunda sizlere çeşitli bilgiler vermeye çalışalım.
– Çörek otu yağı ile cilde sunulan ilk faydalar arasında çatlamalar üzerinde tedavi edici etkilere sahip olması yer almaktadır. Bu yağ sayesinde doğum sonrası karın bölgesinde oluşan çatlakları dahi yok etmek ve daha pürüzsüz bir cilde kavuşmak mümkündür. Çörek otu yağının karın bölgesinde bulunan çatlaklara masaj yoluyla uygulanması yeterli olacaktır.
– Cilt lekelerini kısa zaman içerisinde giderici etkiler sunması da çörek otu yağının cilde faydaları arasında karşımıza çıkar. Ayrıca cildin dışarıdan gelen zararlı etkenlere karşı korunmasını ve hasar görmemesine yardımcı olur.
– Zeytinyağı ile birlikte kullanılabilen yağlardan biri olması yüz bakımında etkili olmasını sağlamaktadır. Çörek otu yağı belirli miktarda zeytinyağı ile karıştırılarak kullanıldığında kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olur. Bu sayede yüz daha diri ve canlı bir yapıya kavuşur.
– Cilt hastalıkları için de etkili olan çörek otu yağı, egzama ve mantar gibi cilt problemleri üzerinde tedavi edicidir. Kullanılmasının ardından hastalıkların hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlar.
– Bir parça pamuk ile akne ve sivilceler üzerine kompres şeklinde uygulanması sivilcelerin ve aknelerin geçmesinde etkilidir.
– Ciltte oluşan yaralar için kullanılabilir. Hücre yenileme özelliği sayesinde cilt yaralarına uygulanmasının ardından yaraların kısa zamanda iyileştiği görülmektedir. Ayrıca yaraları iyileştirme sırasında mikrop kapmalarını engellediğini de söylemek mümkündür.