Paylaş |
Tweet |
Evlilik düşüncesinde olan herkes kendisine uygun bir eş adayı bulmak ister. Bunun yanında sevdiği insanın ailesi ile de uyumlu olmayı diler. Bazen eşimizi çok sevsek bile eşlerimizin ailesi ile anlaşmazlıklar yaşayabiliriz. Büyüklerimizden çoğu zaman “biri kişi ile evlenmek ailesi ile de evlenmek demektir” cümlesini duyarız.
Geleneklerine oldukça bağlı olan ülkemizde en çok yaşanan sorunlardan biri de “gelin – kaynana” sorunudur. Gelin – kaynana sorunu genelde kaynananın gelinden çok fazla beklentisi olmasından kaynaklanır. Kaynana zamanında kendisinin de gelin olduğunu ve kendi kaynanasının bir takım beklentilerini yerine getirdiğini düşünerek aynı tavırları kendi gelinine sergiler. Bütün kaynanalar kötü demiyoruz, ancak otoriter ve kontrolcü bir yapıya sahip kişilerin “kötü kaynana” olabileceğini söylüyoruz.
Yapılan araştırmalara göre erkek anneleri 0 – 6 yaş döneminde bazı sorumlulukları vermek yerine kendileri üstleniyorlar. Bunun sonucunda bağımlı erkek modeli ortaya çıkıyor. Erkeğin evliliğe dair sorumlulukları ve anneye bağımlı olması gelin – kaynana ilişkisini belirlemede önemli rol oynuyor.
Evliliklerde erkek anneye bağımlı ise eşinin annesiyle sorun yaşamasına anlam veremiyor. Bağımlı olan erkek annesine beş yaşındaki gözüyle masum bakıyor ve genelde çıkan sorunlarda annesi yerine eşini suçluyor. Erkekler büyümeli, büyümeyen erkeklerin evliliklerinde gelin – kaynana sorunları çok fazla yaşanıyor.
Erkeklerin eşleri ile anneleri arasında sorun yaşanıyorsa bunun farkına vararak duruma müdahale etmeleri şart. Özellikle sorunlar kaynanadan kaynaklı ise ve erkek anneye bağımlı ise sorunun farkına varamıyor ve eşine “abartıyorsun” şeklinde yaklaşabiliyor. Erkeklerin artık anneye bağımlı olmaktan çıkmaları ve eşleri ile anneleri arasındaki dengeyi kurmaları gereklidir.
Kim rol model dikkat etmek gerekir. Anneler oğullarına karşı daha baskın ise babalar pasifleşiyorsa veya baba zaten pasif bir rol oynuyorsa erkek çocukları sağlıklı bir baba modeli görmüyor demektir. Bu şekilde yetişen bir erkek evliliğinde annesinin eşini rahatsız etmesine sessiz kalmayı tercih ediyor. Çünkü zamanında babasının sessiz kaldığına ve annesinin otoriter olduğuna şahit olmuştur.
Damatlar anne ve eşi arasındaki ilişkiye yön verecek olan esas kişidir. Çünkü damat hem annesini hem de eşini en iyi tanıyan kişidir, dolayısıyla annesi ve eşi arasında köprü vazifesi yapar. Erkeğin bu görevi tam olarak yerine getirmesi ve aradaki dengeyi kurması çok önemlidir.
Bu saydıklarımız gelin – kaynana sorununun hiç yaşanmamasına veya azalmasına sebep olacaktır. Gelin – kaynana sorunları yaşanmasını önlemek için gelin ve damatlara bir takım önerilerimiz olacak.
– Flört veya nişan döneminde sadece erkek arkadaşınızla zaman geçirin, ailesi ile içli dışlı olmayın.
– Rahatsız olduğunuz konularda saygı çerçevesini aşmadan kendinizi ifade eden, susmayı çözüm olarak görmeyin.
– Kaynananız ile bir sorun yaşadığınızda eşinize şikâyet etmeyin, kaynananıza karşı açık olun ve sorunu onunla paylaşıp beraber çözüm aramaya çalışın.
– Çevrenizin kaynana ile ilgili söylediklerine kulak asmayın ve önyargılı davranmayın.
– Annenize hissettirmeniz gereken şu: “kendi hayatınla ilgili kararları verebilirsin, ancak biz hayatımızla ilgili kararları alırken yardıma ihtiyaç duyarsak sana danışırız.”
– Annenizin de eşinizin de yeri ayrıdır, bunu göz önünde bulundurarak ikisi arasında tercih yapmayın. İkisi arasında bir sorun olduğunda iki tarafı da düşünerek hareket edin.
– Annem üzülmesin tarzında olmayın, tabi ki anneniz üzülmesin ancak her şeyden önce sizin mutluluğunuz önemli.