Kadınların Alışveriş Çılgınlığı Neden Kaynaklanır?

Her insan bir takım ihtiyaçlarını karşılamak için belirli zamanlarda ihtiyacı gereği belirli miktarda alışveriş yapar. Ancak alışverişi her zaman ihtiyacımızı karşılasın diye yapmayız. Bazen ihtiyaç duymadığımız şeyleri de;  sevinç,  üzüntü ya da öfke gibi farklı duyguların etkisiyle alabiliriz. İnsanların hemen hepsi alış veriş yapmayı sever,  alışverişi seviyor olmakla alış veriş hastalığı (oniomani) aynı şey değildir. Alışveriş hastalığı tam olarak 1900’lü yıllarda tanımlanmıştır.  Kişinin ihtiyaç dışı kontrolsüzce alışverişini kapsar.  Alışveriş hastalığı dürtü kontrol bozukluğu ve bağımlılık sınıfındadır. Çoğunlukla kadınlarda görünen, kadınların alışveriş çılgınlığı olarak adlandırabileceğimiz bu durumu sosyolojik olarak incelemenin daha doğru olduğunu düşündüm gelin birlikte inceleyelim.

Kadınlarda alışveriş çılgınlığı nedenleri?

Kapitalizmin ruhu olan tüketim toplumunda tüm kültür endüstrisi bütün kurumlarıyla bireyi süreli olarak tüketime yönelik davranışa güdülemektedir. Birey toplumda kabul edilme dürtüsüyle trend olma – modaya uyma söylemleriyle sürekli ve bilinçli olarak tüketime yönlendirilmektedir.

Dünyanın tüm kentlerinde aynı içerikte aynı konsepte yapılan alışveriş merkezleri insanları alışveriş çılgınlığının içine çekmektedir. Sezon modası – kış modası – bahar modası derken tüketime endeksli bir modern hayat tarzı insanlara dikte edilmektedir. Ve televizyonlarda bu sistemin baş rollerinde yer almaktadır. Kadınların alışveriş hastalığı dediğimiz duruma gelince;

Tüketim kültüründe gerçeklikten çok imaj kültürü ön plana çıkmaktadır. İmajı üreten, pazarlayan kitle iletişim araçlarıdır. Kitle iletişim araçları yoluyla ikonik kalıplara klonlanmışcasına sokulmaya çalışılan kadın kendi iç dünyasında kendini mutsuz, umutsuz, engellenmiş hissetmektedir. Sonuç olarak etrafımız 90 – 60 – 90 vücut ölçülerine sahip olmadığı için mutsuz olan; kendi güzelliğini göremeyen tüketim kültürünün baskısı altında yaşamaya çalışan kadınlarla doludur.

Toplumda istediği ya da hak ettiği yeri alamayan kadın engellenmişliğini, mutsuzluğunu bazen yalnızlığını, kendini ifade edememe gibi etkenlerden dolayı aşırı derecede harcama yaparak kendisine dayatılmış olan eksikliğini tamlamaya çalışmaktadır. Kadınların alışveriş alışkanlıkları daha çok giysi, kozmetik, mücevher, ayakkabı, çanta, aksesuar gibi görselliği ön plana çıkarmaya yönelik harcamalarla kendini göstermektedir.

Kadınların alışveriş hastalığı ile mücadelede kendi başına izleyeceği yollar nelerdir?

– Öncelikle alışverişe çıkarken kredi kartınızı yanınıza almayın

– Çok beğenseniz bile birşeyi almaya karar vermeden önce ona gerçekten ihtiyacınız var mı düşünün.

– Kart limitinizi düşürün.

– 2 hafta boyunca yaptığınız tüm alış verişi not alınız,  böylelikle harcamanızı kontrol etmiş olursunuz.

– Kendinize aylık bir harcama bütçesi oluşturun.

Sonuç olarak; sürekli tüketim üretici olmayı unutturur. Üretim düşünen, algılayan, akıl eden beynin işidir. Bu nedenle üretici olun, kendinize bir hoby edinin. Herkese izleyeceği bu yolda sabır dilerim; tekrar görüşene kadar hoşça kalın.