Kıskançlığın genlerde kodlanmış olarak getirilen, içgüdüsel bir duygu olduğu ileri sürülmekle birlikte; sevilen birinin başkası ile paylaşılmasına rıza göstermemek olarak tanımlanmaktadır. Bu duygu ile ilk olarak iki yaş civarında tanışılıp; hayatın her döneminde kıskançlık ile karşılaşırken, en yoğun olarak çocukluk döneminde görüldüğünü vurgulamak isterim.
Kıskançlık Nedir?
Gerek kardeş kıskançlığı olsun gerekse farklı şeylerden dolayı ortaya çıkan kıskançlık olsun; bu duygu doğal bir his olmakla beraber, insanı mutsuz eden bir durum olarak kısaca tanımlarsak, kıskançlık nedir sorusunu yanıtlamış oluruz.
Çocuklarda kendini yetersiz görme, bir başkasını kendinden çok sevildiğini düşünmesine sebep olan bu his, bazı durumlarda hayatlarını olumsuz etkilemekte. Özellikle kardeş kıskançlığı, üzerine eğinilmesi gereken durumlardan. Aksi halde çocuğun ilerdeki yaşamını olumsuz etkileyebilmekte.
Okul öncesi dönemde en çok karşılaşılan sorular arasında olan kardeş kıskançlığı, çocukların anne ve babalarını çok sevmelerinden ötürü meydana gelmekte. Anne ve babalar çocuğun bakış açısıyla bu duruma yaklaşarak, çocuklarının bu hissi daha kolay atlatmasını sağlayabilirler.
Kıskançlığın en büyük sebebi, büyük kardeşin, anne ve babasını paylaşmak istememesidir. Bu durumdan olumsuz etkilenen küçük kardeşte, zaman ilerledikçe farklı bir kıskançlık geliştirebilir. Büyük kardeşin becerileri karşısında yetersizlik hissine kapılan küçük kardeş, büyük kardeşe tanınan ayrıcalıkları fark ettiğinde bu hissi daha da körüklenebilir.
Kardeş Kıskançlığının Nedenleri
Kardeş Kıskançlığı Nedir ve Neden Olur?
Temelde güvensizlikten kaynaklanan kıskançlık, bir kişinin bir başkasıyla paylaşılmak istenmemesi şeklinde gelişen doğal bir histir. Kardeş kıskançlığı neden olur? sorusuna verilecek cevaplar oldukça uzun olmakla birlikte, belli başlı noktalarına değinerek konuya açıklık getirelim.
- Bu duygunun ortaya çıkmasının en önemli nedeni; o ana kadar kendisine yöneltilen ilgi ve alaka, bir başkasıyla paylaşılmaya başlanmasıdır. Kardeşin doğmasıyla; kardeşe ayrılan zaman ve ilginin artmasıyla; büyük kardeş kendini yalnız ve terk edilmiş hisseder. Çocuğun bu ruh hali, küçük kardeşe yönelik kıskançlığın ve benzer hislerin telemeline indiğimizde, aslında anne ve babaya bir öfke ve kırgınlık olduğunu anlamaktayız.
- Yeni bir çocuğun doğumuyla; kardeşler arası kıskançlığın derecesi, anne ve babanın sergileyeceği duruma bağlıdır. Anne ve baba; bebek doğmadan önce, büyük kardeşe karşı tutum ve davranışı, yeni doğan bebeğe karsı olumsuz bir tavır sergileyen büyük kardeşe karşı hoş görülü oluşu, büyük kardeşin kıskançlık seviyesini belirleyecektir.
- Kardeşler arası yaş farkı da kıskançlık derecesini etkileyen faktörler arasında sayabiliriz. Yaş farkı fazla olan kardeşlere göre, yaş farkı az olan kardeşlerde kıskançlık daha çok görülmektedir.
- Bu duygunun ortaya çıkmasında cinsiyet farkı da etki edebilir. Aile belli bir cinsiyette çocuk istiyorsa, büyük kardeş bu durum karşısında kıskançlık geliştirebilmektedir. Büyük kardeş kız ise, doğan bebek erkek ise, anne ve babanın mutluluğu karşısında, büyük kardeş cinsiyetinden mutsuz olunduğunu düşünebilir.
- Bazı durumlarda, kıskançlığın ortaya çıkmasında hiçbir etken etki etmeksizin, doğuştan getirilen bir huy da olabilir.
- Çocukların birbirleriyle rekabete sokacak her türlü tutum ve davranış kıskançlığa sebep olabilir. Örneklendirmek gerekirse; bir akrabanın, küçük kardeşin boyunun yakında büyük kardeşi geçeceğini söylemesi gibi durumlarda, kardeşler arası rekabet artacağından, kıskançlık körüklenebilir.
Kardeş Kıskançlığı Belirtileri
Kardeş Kıskançlığının Belirtileri Nelerdir?
- Kardeş kıskançlığının ortaya çıkma şekilleri genel olarak; küçük düşme korkusu, üzüntü, kendine acıma, öfke, intikam alma ve nefret düşüncelerinin yanı sıra, sevgi ve koruma hisleri gibi karışık duyguların birleşimi olarak kardeş kıskançlığı belirtileri nelerdir? cevaplayabiliriz. Bu duygulardan en öne çıkanları; üzüntü, öfke ve kendine acımadır.
- Bu güne kadar kendine olan ilgi ve alakanın azalması, anne ve babasının yanı sıra yakınların yeni doğan bebeğe karşı ilgileri, büyük kardeşi yalnızlığa iter. Sevilmediğini düşünerek yemek yememeğe başlayan çocuk, içe kapanarak, zayıflamaya başlar.
- Büyük kardeş ilgiyi üzerine çekmek için; kavus gördüklerini, çişleri geldiklerini bahane ederek anne babanın daha çok kendileri ile ilgilenmelerini sağlayamaya çalışırlar. Önceki gelişim evresinin özellikleri olan; parmak emme, alt ıslatma gibi durumlar çocukta görülebilir.
- Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklar, gün içinde ve geceleri de sinirli olurlar. Çevrelerine karşı öfkeli olan çocuğu, kimi zaman sakinleştirmekte zorlanabilirsiniz. Eşyalara karşı, hatta kendilerine yönelik saldırgan tutumları olabilir.
- Baş ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler çocukta görülebildiği gibi, evden ayrılmayı reddetme şeklinde de durumlarla Karşılaşılabilir. Stres belirtileri olan; huzursuzluk, isteksizlik gibi ruh hali çocukta gözlenebilir.
- Yeni bir kardeşin doğumu çocukta karışık ruh hali yaşanmasına sebep olabilir. Sıkıntı ve kıskançlık, ilgi ve koruyuculuk gibi. Anne hamileyken, daha eskisi gibi sevilmeyeceği hissine çocuk kapılabilir. Hamilliğin son aylarında, annenin doğacak bebeğin hazırlıklarına odaklanması ve büyük kardeşle yeterince ilgilenememesi durumunda, çocuk anneden uzaklaşabilir.
- Kıskançlık duygusunu ortaya koyma konusunda çocuklar iki yol takip etmekte. Bazı çocuklar kıskandığını açıkça göstererek, kardeşinden nefret ettiğini söyler ve ona ve oyuncaklarına zarar verme yoluna gidebilir. Bazıları ise, kardeşine kaşı aşırı sevgi gösteriri. Bu durumun sebebi, anne ve babanın şevsisini kaybetmek istememektir. Altta yatan kıskançlık duygusunu bu şekilde bastırma yoluna giderler.
- Sevildiklerinden bir türlü emin olamayan çocuklar, anne ve babalarına sık sık, kendilerini sevip sevmediklerini sorarlar.
- Çocuklarda görülen kıskançlık, ciddiyetle takip edilmesi gereken bir durumdur. Çocuğun özgüvenini kaybetmemesi için, ebeveynlere bu noktada çok önemli görevler düşmektedir. Çocuklarına olan ilgi ve alakayı dengeli bir şekilde koruyan anne ve babalar; gerekli durumlarda, konunun uzmanlarından yardım alma konusunda çekince yaşamamalıdırlar.