Tıp dilindeki adı alopesi areata olan saçkıran hastalığı saçların köklerinden kaynaklanır. Büyüklüğü bozuk para ebatındadır. Yuvarlak şekilde kıl dökülmelerine sebep olur.
Saçkıran probleminin çeşitli şekilleri bulunmaktadır. Tüm saçta görülebildiği gibi vücutta yer alan bütün kıllarda da görülebilir. Saçkıranın genel olarak bağışıklık sistemi problemi olduğu bilinir. Bazı insanların bağışıklık sistemleri tehditlere açıktır. Dışarıdan gelen saldırılar insanların vücutlarına girdiğinde bağışıklık sistemi bu tehditlerle mücadele edemez. Saçkıran hastalığı da bunlardan sadece biridir.
Saçkıran problemi hem kadınlarda hemde erkeklerde görülür. Saçkıran vücudun değişik bölgelerinde de görülebilir. Sakallarda, kaşlarda, kirpiklerde saçkırana rastlanabilir. Herkesin başına gelebilen bir rahatsızlıktır. Bulaşıcı olan hastalıklardan biri değildir.
Saçkıranın meydana gelmesindeki en büyük sebeplerden biri; genlerdir. Genetik faktörler önemli rol oynar. Ailede saçkıran öyküsü bulunan kişilerin saçkıran olma olasılıkları daha yüksektir. Saçkıran rahatsızlığına sahip olan insanlarda; astım, kansızlık, egzama gibi rahatsızlıklarında olduğu belirlenmiştir.
Stresin saçkıran hastalığında büyük rol oynadığı belirlenmiştir. Üzüntü, depresyon ve aşırı şekilde stres saçkırana neden olur. Çünkü bu duygular bağışıklık sistemini savunmasız hale getirir. Duygusal travmalar fiziksel olarak insanları etkilemeye başlar. Saçkıran da bu duygusal değişikliklerden sonra ortaya çıkan bir rahatsızlıkdır.
Saçkıran sebebiyle dökülen saçların tekrar çıkma ihtimali vardır. Fakat bir süre sonra tekrarlayabilir. Bazı saçkıran vakalarında saçların tekrar çıktığı gözlemlenmiştir. Bazı vakalarda ise saçlar hiç çıkmaz.
Saçkırandan sonra saçlar yeniden çıkmaya başlarsa beyaz renk olarak çıkar. Zaman geçtikçe kendi rengine dönmeye başlar.
Saçkıran hastalığı başka sağlık problemlerine sebep olmaz. Bulaşıcı değildir. Fakat insanları psikolojik açıdan yıpratan bir hastalık çeşididir.
Bu tip rahatsızlığa sahipseniz peruk ve şapka gibi saç köklerinin hava almasını engelleyen eşyalar kullanmamalısınız. Saç kökleri sürekli hava almalı ve dış ortamla etkileşim içinde olmalıdır. Saçkıran gibi bir probleminiz varsa hastalığınızla ilgili bol miktarda bilgi edinmeye çalışın. Bu sorunu yaşayan kişilerle iletişime geçin. Kendinize güvenmekten vazgeçmeyin. Saç kaybı yüzünden değer görmediğinizi düşünmeyin.
Saçların belli bir oranda dökülmesi normaldir. Saç tellerinin yenilenmesi için günlük olarak dökülmesi gereken miktar 100 teldir. Cilt hücreleri gibi saç telleri de belirli zaman aralıklarında yenilenirler. Saçların ortalama yenilenme aralığı 4 yada 6 yıldır. Dökülen saç tellerinin yerine mutlaka yenileri gelir.
Kopan veya kırılmış olan saç telleride dökülme esnasında dikkate alınmalıdır. Bu durum dökülen saç teli miktarını artırır. Gerçekte dökülmüş olduğu zannedilen saçlar belirli sebepler nedeniyle kırılan saçlardır.
Erkek tipi saç dökülmesi en yaygın görülen saç dökülmelerine bir örnektir. Erkek tipi saç dökülmesinde saçlar tepeden veya yanlardan dökülmeye başlar. Kadınlarda görülen saç dökülmesi ise genellikle önlerde ve tepelerde seyrelme şeklinde görülür. Yanlarda seyrelmeye rastlanmaz.
Saçkıran tedavisinde genellikle kortizon içeren enjeksiyonlardan faydalanılır. Kıl kökleri uyarılarak saç diplerinin daha sağlıklı çalışması sağlanır. Saç derisinin ihtiyaçları kortizon sayesinde karşılanır. Saç tellerinin çıkma süresi kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Tedaviden hemen yanıt almayı beklemek yanlış olur. Saçkıran tedavisi genellikle uzun süreçli bir tedavi şeklidir. Bu nedenle kendinize güveninizi kaybetmeden tedaviye sabırlı bir şekilde devam etmelisiniz. Tedaviden uzun sürede yanıt alsanız bile sonuç sizin için olumlu olacaktır.